Avrupa’da öykü ve romanın gelişimini etkileyen, gerçekçi ve yergili bir
anlatımla yazılmış sağlam yapılı kısa anlatı. Novella terimi bazen, öyküden
uzun ama romandan kısa bir anlatı türü olan kısa roman ya da novelette’yi belirtmek için de
kullanılır. Novella Almanya’da 18. ve 19. yüzyıllarla 20. yüzyılın başında
Heinrich von Kleist, Gerhart Hauptmann, J.W. von Goethe, Thomas Mann ve Franz Kafka ve Leopold Schefer gibi yazarların
yapıtlarıyla gelişti. Boccaccio’nun türün ilk örneği olan Decamerone’si gibi
Alman Novelle’leri de genellikle veba salgım, savaş, sel gibi gerçek ya da
düşsel olabilecek çarpıcı bir olaya dayanan bir öykü etrafında kuruluydu. Tek
tek öyküler çeşitli anlatıcılar tarafından dinleyenlerin dikkatini yaşanan
talihsiz olaydan uzaklaştırmak amacıyla anlatılıyordu. (Kaynak: AnaBritannica- Turkedebiyati.org)
Kisa bir süre
önce Ceylan Yayınları`ından çıkan, Leopold Schefer’in 1840 yılında yayımladığı „Günesin Altında Çarmığa Gerilenler –
Börklüce Mustafa“ romanı „gerçekçi ve yergili bir anlatımla
yazılmış sağlam yapılı kısa anlatı“ olarak değerlendirmek mümkün. Leopold
yaşadığı dönemde bir çok Kısa Roman-Novella yazmıştır.
Peki kimdir
Leopold Schefer?
Kısa
Roman-Novella yazarı, ozan, besteci ve şair Leopold Schefer 30 Temmuz 1784’de
Almanya’nın Bad Muskau şehrinde doktor bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi.
Babasının yoğun işleri ve erken vefatının ardından annesi Hanna Sophie
tarafından büyütüldü. İlkokul yıllarında, antik dünyanın bilgesi Hofrath
Rohde’den tarih, Andreas Thamm’dan hukuk ve pedagoji dersleri aldı. Onbeş
yaşına bastığında matemetik ve klasik filoloji derslerin okutulduğu okula
yazıldı. Prusya Eğitim Reformunu hazırlayan Alman teolog ve eğitimci Friedrich
Gedike’nin rehberliğinde; 1799’dan 1804’e kadar liseye devam etti. Lise eğitimi
sırasında şiir yazmaya başladı. Günlük notlar tuttu. Kısa öyküler kaleme aldı.
Besteci, pedagog, müzik öğretmeni Johann Samuel Petri’nin teşviğiyle besteler
yaptı. Almanya’nın Fransız egemenliği altına girmesi sonrasında Fransızlar’a
karşı mücadele etti. Uzun süre Napolyon’u öldürme planları yaptı.
1812-1816 yılları arasında kısa
aralıklarla Londra, Viyana ve Dresden şehirlerine iş ve kültürel geziler
gerçekleştirdi. 1816’da yaşam üniversitelerim dedigi dünya başkentlerini
ziyaret etti. Tıp ve yabancı dil eğitimi aldığı Viyana ilk durağı oldu. İki yıl
Viyana’da yaşadı. Antonie Salieri gibi, o dönemin önde gelen müzisyenleriyle
tanıştı, müzik alandaki kişisel gelişimine yoğunlaştı.
Leopold, Viyana yaşadığı
dönemde şehrin kütüphane ve kültürel zenginliğinden yararlandı. Yunanistan ve Ege
ve Akdeniz gezileri için hazırlık yaptı. Viyana’dan sonra yönünü güneye, Kuzey
İtalya’ya çevirdi. Bir süre Roma’da kaldı. İtalya’nın Napoli şehrine geçti.
Napoli’de kaldığı bir yıl içersinde Arapça ve Osmanlıca öğrendi. Ardından
Sicilya üzerinden Atina’ya geçti; Atina`nın kuzeybatısında küçük antik
şehirleri ziyaret etti. Korfu’dan Sakız Adası’na oradan da Karaburun’a ulaştı. Karaburun
Yarımadası’nda bir süre kaldıktan sonra İstanbul’u ziyaret etti. Kısa bir konaklamanın
ardından deniz yoluyla tekrar İtalya’ya geri döndü.
Ege ve
Akdeniz’e yaptığı, dört yıl süren ilk yolculuğu sırasında edindiği izlenim ve
yaşadıklarını sonraki yıllarda yayımladığı şiir ve romanlarında işledi. 1816
yılının Mart ayında başlayan ikinci Ege/Akdeniz gezisi 1819 yılının Kasım ayına
kadar sürdü. Her iki ziyaretinde İzmir-Çeşme-Karaburun üçgeninde incelemeler
yaptı. Amacı; sosyal devrimci olarak tanımladığı ‘‘Böre’’ ve müritlerinin
ortaklık ideallerini hayata geçirdikleri bölgeyi gezip tanımak, isyana destek veren
karşı yakadaki Rumları yakından görmek, Dede Sultan için tasarladığı Kisa
Roman-Novella`yi yazmaktı. Lepold, İzmir’den Efes’e doğru yola koyulduğunda,
romanı için gerekli tarihsel okumaları yapmış, –özellikle Osmanlı ve Bizans
İmparatorluğu hakkında araştırmalarda bulunmuş, notlar almıştı. Latince, Fransızca,
Yunanca, İngilizce, İtalyanca Arapça ve Osmanlıca bilen Schefer, Börklüce
Mustafa’nın hayatı ve mücadelesini anlatan Kısa Roman-Novella`yi „Der
Gekreuzigte oder nichts Altes unter der Sonne“ başlığı altında 1840 yılında Almanyada
yayınladı.
„Der Gekreuzigte oder nichts
Altes unter der Sonne / Çarmıha Gerili ya da Güneşin Altında
Yeni Bir Şey Yok“
Başlıktaki
„Güneşin Altında
Yeni Bir Şey Yok“ sözü İncil’den bir alıntıdır. Yeni birşey yok. Her şey eski. Mâzide
cereyan etmiş olayların sebep ve şartlar dahilinde tekerrürü diye kabaca çevirmek mümkün. Bu söz ‘‘Hz. Süleyman’ın
Vaizleri’’ adlı kitabında da geçer. Dünyada yeni bir şey duyulmadığına veya çok
sık tekrarlanan bir olay karşısında kullanılır. Güneşin altında yeni bir şey
olmadığı anlamına gelmez, bu yüzden statik bir dünya görüşü için değil, iyi
bilinenleri ifade etmek için kullanılır. Hz. Süleyman bu sözüyle, dünyanın her
zaman aynı olduğunu, her şeyin zaten var olduğunu, Tanrı’nın emirlerine
uyulması gerektiğini, para ve eşyalara tapınmayı bırakıp, yaşamın mutluluğuna
odaklanılmasını gerektiğini buyurur.’’
Leopold
Schefer, 1800’ün başlarında Börklüce için Kısa Roman-Novella`yi tasarlarken
bunları düşünüp, Osmanlı topraklarında yeni
bir şeyin yaşanmadığını, merkezi otoriteye baş eğmeyenlerin kılıçtan
geçirildiği, çarmıha gerilip yakıldığı, işkence ile öldürüldüklerine gönderme
yapar.
Schefer,
Ege/Akdeniz gezilerinin ardından Aralık 1819’da Bad Muskau’ya geri döner.
1821’de evlenir. Çalışmalarını sürdürmek üzere tasarladığı evi inşa eder.
Evliliğinden bir oğlu ve dört kızı dünyaya gelir. Ömrünün sonuna kadar Bad
Muskauda kalır. Başka dağları, denizleri, ovaları, ülkeleri gezip anlamanın,
insanları ve yaşamlarını görmenin; tek bir ömürden daha değerli olduğunu
dizelerinde ifade eder. Hepsini kısaca: Doğa benim paradigmamdır olarak
özetler.
Farklı diyârlarda yaşadıktan
ve onların tarihlerini inceledikten sonra doğduğu şehre, yerleşik yaşama dönse
de; gördüğü topraklar, incelediği tarihler içerisinde âdeta kaybolmuştur. Bütün
bildiklerine-öğrendiklerine, gezilerinde sayısız tarihçi, yazar, sanatçıyla
fikir alışverişinde bulunma imkânı yakalamasına rağmen, farklı fikirlere karşı
hep hoşgörülü davranmıştır. Düşünceleri istikrarlıca kaleminde akar.
Biriktirdiği gömülü tarihleri gün yüzüne çıkarmaya adar kendini!
1862’de Muskau’da hayata veda
eden Leopold Schefer; evinin hemen yakınında bulunan Jacob Kilisesi’nin
mezarlığında gömülüdür.
İlhami Yazgan / Köln / 19.10.2019