Samstag, 4. Januar 2020

Sadun Duran yazdı...

"Yedi Gün Bir Kitap Bir Dost" zinciri..
Dördüncü Gün ..
Olayımızı tekrar açıklayalım:

Yedi Gün Yedi tane kitap paylaşıp tanıtımı yapılacak. Her gün bir dost etiketlenecek.
Etiketlenen dost, eğer arzu ederse, zinciri profilinde devam ettirecek.
Bugün anlatmak istediğim kitabı da henüz bitiremedim. Keyifle okumaktayım halen...
Şeyh Bedreddin'i ilk kez Nâzım'ın destanındaki o muhteşem dizelerde tanıdığımda onbeş yaşlarında idim..



Çarpılmış idim tek kelime ile..
[ tamamını şu an okumak isteyenler için:
Devam eden yıllarda bulabildiğim her kitabı okudum; Şeyh Bedreddin isyanı hakkında..
Bir kaç yıldır; sevgili hemşehrim ve ağabeyim İlhami Yazgan'ın konu ile ilgili çeviri çalışmasını ilgiyle izliyorum..

19. Yüzyılın ilk yarısında; Bavyera doğumlu bir Alman yazar, ozan, besteci ve şair olan Leopold Schefer'in yaptığı döneme ait Bizans ve Osmanlı kaynaklarında yaptığı araştırmalar ve bölgeyi ziyaret ederek yaptığı incelemeler sonucu kaleme aldığı "Der Gekreuzigte öder nichts Altes unter der Sonne" adlı eser 1839'da yayımlanmış ve yaklaşık iki yüzyıldır dilimize çevrilmemiş idi..

Bu çeviri Ilhami Yazgan ve Ganime Gülmez tarafından gerçekleştirilip geçtiğimiz yılın son aylarında yayımlandı..

Halen okumaya devam ettiğim için hakkında fazla yorum yapmak istemiyorum..

Sadece konuyla ilk kez karşılaşan bir okur için konuyla ilgili açıklayıcı dipnotların biraz daha fazla tutulabileceğini belirtmek isterim..

Konu, tarihin çok ilginç dönemlerinden birine aittir.

Özetle
"Hep bir ağızdan türkü söyleyip
hep beraber sulardan çekmek ağı,
demiri oya gibi işleyip hep beraber,
hep beraber sürebilmek toprağı,
ballı incirleri hep beraber yiyebilmek,
yârin yanağından gayrı her şeyde
her yerde
hep beraber!
diyebilmek
için"

Ayağa kalkan insanlar Osmanlı tarafından acımasızca kıyıma uğratılmıştır..
Sevgili İlhami Yazgan ve Ganime Gülmez'e bu çok değerli eseri dilimize kazandırdıkları için teşekkür etmek istiyorum.